Yaslanmak; kendini bir yere dayamak.
Nereye yaslanırsınız? Bi yerde beklerken yanınızdaki duvara veya çite yaslanırsınız yorulmamak için ya da sevgilinize veya bir dostunuza yaslanırsınız, güven, sevgi belirtisi olarak ve belki huzur duymak için.
Peki hiç tanımadığım bi adam, banka, otobüs ya da benzeri bir şeyin kuyruğunda neden yaslanır abicim?
Bu millet kendini bildiğinden beri kuyruk bekliyor değil mi? Hatta genlerimize bile işlemiş olmalı, genetik miras, Türk insanının genetik becerisi, kuyrukta beklemeye hazır bir şekilde doğmak. Peki neden hala öğrenemedik kardeşim kuyrukta beklemeyi? Önündeki adamın üstüne çıkarak ne elde ediyosun ki? Hayır, cebimden cüzdanımı falan almaya çalışıyor olsan anlayacağım, al sonra da s.ktr git ama o da değil, öylece duruyo herif yaslanmış...
Nedir, ruh hastası falan mısın ya da çocukken kimse sana şefkat mi göstermedi? Sıcaklık falan mı arıyorsun? Eğer öyleyse söyleyeyim; yanlış yerde arıyosun o sıcaklığı çünkü biraz daha yaslanırsan gözünün üstüne sağlam bir sıcaklık gömeceğim!
Bu neden böyle biri bana anlatabilir mi? Neden insan gibi bekleyemiyoruz? Ulan bir adım geride dur be! Hadi bunu geçtim bi de "yığılma" var... Önündeki ilerleyemediğinde, onun yanına geçmek suretiyle yığılmak... Ulan, önündeki ilerleyebilse ilerlerdi heralde, orada nöbet tutmuyor ya, sen neden yanına geçiyorsun? "Kardeş sen ilerleyemedin bak böyle ilerleyeceksin ben sana göstereyim" bu mudur? Bir de metroda falan oluyor, ineceğin durağa yaklaşıyorsun, kapının önündesin, kapı bir açılıyor, karşında 50 kişi yığılmış, ite kaka içeri girmeye çalışıyor. Ben daha çıkamadım ki sen nereye giriyorsun? Neyse ki öyle ufak tefek değilim de, çarpa çarpa yarıp geçiyorum o kalabalığı, hem de öyle yan dönerek falan değil, iyice kabarıp, genişleyip ittire ittire, vura vura... Bir de dönüp "yavaş kardeşim" demiyorlar mı? Ulan ayı (gerçek ayılardan özür diliyorum), önce ben inicem, sen sonra bineceksin, bunu artık öğren ya...
Ne pis heriflermişsiniz siz be!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Uçağa binmek üzere biniş kartımı almışım, sırada bekliyorum. Zaten ufacık havaalanı. Herkes İstanbul yolcusu.
Önce yer hostesleri yeteri kadar karışmamış sırayı karıştırmak maksadıyla anons yapıyorlar "İstanbul yolcuları öne gelebilirler!"
Arkamdakiler torbalarıyla çarparaktan (kardeşim neden uçağa kendinden büyük torbayla binersin, bavulun yok mu?)hemen önüme geçmeye başlıyorlar. "Hanfendi" diyorum (kibarlığımı seveyim) "biz de İstanbul yolcusuyuz." Önümüzdekiler de dönüp kendilerinin de İstanbul yolcusu olduklarını söylüyorlar.
Bunun üzerine arkamda kurtluymuş gibi kıpırdanaraktan sabırsızca beklemeye başlıyorlar.
Tam xrey cihazına çantamı koyup kemerimi de çıkarmaya yeltendiğim anda bunu fırsat bilip aradan ellerini sokmak suretiyle kocaman torbalarını kemerimden önce xrey cihazına tıkıştırmaya çalışıyorlar ki önüme geçebilsinler.
Tekrar dönüyorum "Hanfendi" diyorum, "hepimiz aynı uçağa bineceğiz, benim önüme geçmeniz sizi İstanbul'a daha erken götürmeyecek."
Mırınkırın bişi diyerek duruyorlar. Önüme geçmelerine izin vermediğimden bekliyorlar.
Xrey cihazının çıkışında ben durmuş kemerimi takarken fırsatı kullanıyorlar ve aldıkları dev torbalarıyla koşaradım (tırıs şeklinde) benden önce biniş kartlarını yer hostesine vermeyi başarıyorlar.
Ben de kartımı verirken uçağa yürüyerek gidenleri geçerek koşa koşa gitmelerini izliyorum.
Neden?
Yorum Gönder